Birçok Yeşilçam filminde yan rollerde izlediğimiz bir sinema emektarı o. İri yarı cüssesi, güzel yüreğiyle halkımızın sevgisini kazanmış bir isim; Yadigar Ejder…
Peki Yadigar Ejder kimdir?
1951 yılında Sivas’ta dünyaya gelen Yadigar Ejder; gerçek adıyla Adnan Ayberk…
Babası Almanya’da bulunduğu sıralarda bir gün Yadigar Ejder annesinden para ister. Sonrasında yaşadıkları olayın ardından evden ayrılır. Olay, Yadigar Ejder’in kız kardeşi Gülseren Erdoğan’ın anlattığına göre şöyle gelişir;
“Annem o büyüdüğü sırada hastaydı. Bir gün bir yere gidecekmiş. Annemden 10 lira para istedi. Annemin yanında da 50 lira varmış. “Ver anne” dedim. Annem, “Bu parayı verirsem üstünü getirmez” dedi. İtiş kakış sırasında annemin kulağına çarpınca annem felç oldu. O yüzden onu bir daha sevemedik.” (Erhan Tuncer’in, “Deli Gözel & Bir Yadigar Ejder Kitabı” isimli kitabından)
3. sınıfta okulu bırakan Yadigar Ejder, bu olaydan sonra babasıyla Almanya’ya gider ancak 1,5 yıl sonra İstanbul’a gelir. Hayali sinema artisti olmaktır. O dönem sinemacıların bulunduğu yerlerde takılır. Tanıştığı kimselere gerçekte adının “Adnan” olduğunu söylemez. Hatta iri cüssesinin aksine ürkek ve korkak olduğu için, herkese “ben cezaevinden çıktım” der ve kendisini Sivaslı ünlü kabadayı Yadigar Ejder olarak tanıtır.
Sinemaya girişi
Sinemaya, 1966 yılında Erdoğan Tokatlı’nın yönettiği ve baş rolünde Yılmaz Güney‘in oynadığı “Eşrefpaşalı” filmi ile başlar. Daha sonra 1.000’e yakın filmde rol alan Ejder’i, Yeşilçam filmlerinde başrol oyuncusunun dövdüğü adam olarak izledik çoğu zaman. Bilhassa Kemal Sunal‘ın başrolde oynadığı Şark Bülbülü isimli filmde oynadığı “Mazlum” karakteriyle akıllarımıza kazındı.
Oynadığı birçok filmde ismi afişlere bile yazılmayan bu dev cüsseli, güzel yürekli adamın 40 yıllık hayatı boyunca hiç evi olmadı ve hep otellerde kaldı.

Yeşilçam filmlerinde görev alan ışık şefi Kaya Sandık, Yadigar Ejder ile ilgili bir hatırasını şöyle anlatıyor;
“Bir gün set bittikten sonra gece saat 1–2 gibi eve dönüyordum. Sokakta Yadigar’la karşılaştım. ‘Otelden çıkardılar’ dedi. Borcunu ödeyemediği için sokağa atmışlar garibimi…
Avanos Sokak’ta Uğur Film’in deposu vardı o zamanlar. Işıkları, ekipmanları her gün oradan alır, yine oraya bırakırdık. Oraya götürdüm Yadigar’ı. Yatacak bir yer ayarladım. Sonra 1 aya yakın Uğur Film’in bu ışık deposunda yattı.
Sinema camiasında birçok kimse onun durumuna düşmedi. Çünkü hiç kimse sinemayı onun kadar sevmedi. Yine de arada söylenir, bazen de isyan ederdi. Sokağın dengesinin bozulduğu malum yıllarda, işler de iyice bozuldu.”
Parkta donarak ölmedi
Yadigar Ejder’le ilgili olarak Taksim Parkı’ndaki bir bankta donarak öldüğü ile ilgili iddialar ise doğru değildir. Özellikle Cüneyt Arkın filmlerinde oynadığı kötü adam rolleriyle tanıdığımız Süheyl Eğriboz, Yadigar Ejder’in ölümünü şöyle anlatıyor;
“Bu adam içki içmez. Bir yere, bir açılışa gidiyor. Burada limonatasının içine votka koyuyorlar. Bir daha, bir daha, bir daha derken sarhoş oluyor… Gırgır geçecekler ya! Allah rahmet eylesin, biraz da çocuk zekâlıydı. Limonata yerine içiyor votkayı. Galatasaray Kulübü’nün karşısında bir otel vardı. Ufacık bir otel. Tuvaleti alaturka. Otele gidiyor sonra. 100 numaraya giriyor. İçkili de zaten. Oturuyor, kalkarken de ayağı kayıyor, kafasını karşıdaki duvara vuruyor. Ölüm sebebi bu işte; beyin kanaması…”
Yine “Deli Gözel & Bir Yadigar Ejder Kitabı”nın yazarı Erhan Tuncer, Ejder’in ölümüyle ilgili yaptığı araştırmalar sonucunda elde ettiği bilgileri şöyle anlatıyor;
“Yadigâr Ejder’in Taksim Parkı’nda donarak öldüğü haberi gerçeği yansıtmıyor. Yadigâr aslında 4 Mart 1991’de yemek yemek için girdiği bir lokantanın tuvaletinde beyin kanaması geçiriyor ve orada vefat ediyor. Cenazesini lokantanın önüne çıkarıyorlar. Onu orada gören insanlar da sokakta öldüğünü sanıyor. Bu kulaktan kulağa ‘Parkta donarak öldü’ oluyor. Çünkü işsiz kaldığı dönemlerde gününü o parkta geçiriyor. Aslında öldüğü dönem ambargoyu kırıp iş bulmaya başladığı bir dönem. Öldüğünde 40 yaşında. Çok genç ama ileri düzeyde şeker hastalığı ve yüksek tansiyonu vardı.”
Yadigar Ejder’in Kimsesizler mezarlığına gömüldüğü bilgisi de doğru değildir. 4 Mart 1991’de hayata veda eden Yadigar Ejder’in mezarı, Beyoğlu Kulaksız Mezarlığı’ndadır ve büyük şair Cemal Süreya‘ya komşudur.
Yadigar Ejder’in rol aldığı çok bilinen bazı filmler;
Umudumuz Şaban
Gerzek Şaban
Şaban Pabucu Yarım
Kılıbık
Üç Kağıtçı
Şark Bülbülü
Gol Kralı
Doktor Civanım
Gırgırıyi’de Büyük Seçim
Dönme Dolap
Adile Teyze
Kara Murat; Devler Savaşıyor
Dünyayı Kurtaran Adam
Kanun Adamı
Hakanlar Çarpışıyor
Kılıç Bey
Yangın
Bombacı
Kanlarıyla Ödediler
Üçüncü Adam