Yedi yıl müzisyen olarak eşlik ettiği Sezen Aksu’nun evinde şarkılar söyleyen Kolçak’a Sezen Aksu bir gün, “Çok güzel, değişik bir sesin var. Bunu değerlendirmemiz lazım” diyor. Bu söz Harun Kolçak için yeni bir hayatın başlangıcı oluyor.
Müziğin içinde doğduğunu söyleyen Harun Kolçak, “Rahmetli anneannem ud çalardı” diyor. Anneannesinden kalan ud’u da en değerli varlığı olarak evinde saklıyor. Genç şarkıcı, ailesinin müzikle olan yakınlığını, “Annem Feridun Darbaz’ın korosundaydı. Babam sinemadan dolayı müzikle iç içe” diyerek dile getiriyor.

Harun Kolçak müzikteki başarısını, “Doğru zamanda doğru insanlarla çalışmaya” borçlu… “Bir kere ben çok şanslı bir insanım. Zamanın en popüler insanlarıyla müzik hayatına başladım. Rıza Silahlıpoda ve Nükhet Duru ile birlikte. Ondan sonra, Onno Tunç ve Sezen Aksu ile yıllarca çalıştım. Belki de şu anda kaç tane Harun Kolçak var. Belli bir şans gerekiyor. Zamanında uygun insanlarla çalışmak çok önemli” sözleriyle şansın yaşamdaki rolünü dile getiriyor.
Müzikle, lise ikide arkadaşlarıyla kurduğu orkestrayla tanışan Harun Kolçak’ın sesini keşfeden insan Sezen Aksu. Sezen Aksu’nun evinde şarkılar söyleyen Kolçak’a Aksu, “Çok güzel, çok değişik bir sesin var. Bunu değerlendirmemiz lazım” diyor ve Harun Kolçak’ın hayatı bundan sonra tümüyle değişiyor.
Başarımda pek çok kimsenin emeği var
Harun Kolçak, müzikte elde ettiği başarıda bir hayli insanın emeğinin varlığını vurguluyor. Kolçak, “Beni şarkıcılığa zorlayan, teşvik eden ve güç veren Sezen’dir. Ama onun yanı sıra Onno Tunç denen bir adam var. Büyük katkısı oldu kasetimde. Annemin, babamın da emeği var bu yere gelmemde. Rıza Silahlıpoda’yı da sayabilirim. Çünkü o müzik camiasında çok az bulunan dostlardan biridir. Birçok insanın yardımını gördüm ama tabi ki bende de bir cevher vardı” diyor.
Harun Kolçak, bulunduğu yer konusunda farklı düşüncelere sahip. “Zirveye çıkmak mı zor orada kalmak mı?” sorusuna soruyla karşılık veriyor; “Ben zirvede miyim?”
Kolçak bu konudaki düşüncelerini şöyle açıklıyor;

“Özellikle alçakgönüllü oynama sahtekarlığında bulunmuyorum. Pop müzikte sevilen bir sanatçı olduğumu biliyorum ama öyle zirvede filan olduğumu hiç düşünmedim. Çok sevildiğimi biliyorum. Ama zirvede olmak güzel bir şey herhalde. Sokağa çıkınca insanlarla bütünleşiyorum. Onlarla oturup konuşuyorum. Resim imzalıyorum. Ama bunun dışında değişen bir şey yok bende. Bir arkadaşım bana, ‘Harun sen Türkiye’de bir numarasın. Artık bir tavır koymalısın’ dedi. Benim garibime gitti. Ben değişemem ki…”
Harun Kolçak; Bir ara albümden vazgeçtim
İlk kaseti “Gir Kanıma” ile müzik dünyasında büyük bir çıkış yapan Harun Kolçak, “Bu kadarını beklemiyordum” diyor ve ekliyor;
“Belli bir kitleyi etkileyeceğimi biliyordum ama bu kadar geniş bir yelpazeyi etkileyeceğimi düşünmüyordum. Minnacık bir çocuk da seviyor beni, yaşını başını almış bir adam da… Çok olgun kadın yolda çevirip, ‘Hadi bakayım. Bir tane fotoğrafını imzala da ver’ diyor. Bu da çok hoş bir şey tabi…”
Müzik dünyasına, seri star üretim yapan Sezen Aksu‘nun sesinde gelecek görmesine karşın Harun Kolçak, bir ara solistlikten ve kaset yapmaktan vazgeçtiğini açıklıyor;
“Bu iş bana göre değil diye vazgeçtim bir ara… Müzisyenlik tarafımı daha çok seviyorum. Bas gitar çalmak, beste yapmak daha bir keyif veriyor bana. Ama beni çok zorladılar. Baktım olacak gibi değil, kendi çapımda yoklamalara başladım. Gitarımla bestelerimi çalmaya başladım arkadaşlarıma. Baktım herkes hüngür hüngür ağlıyor… Ne yazık ki söylediğim zaman insanları mutlu etmeyen, hüzünlendiren bir hançerim var. Benim biraz da şansım ondan…”
İkinci kaset geliyor
İkinci kasetin hazırlıklarına şimdiden başlayan Harun Kolçak, en az birincisi kadar güzel bir kaset yapmak istiyor. Daha şimdiden ikinci kasetin paniğini yaşıyor.
“Geceleri yatağa uzandığımda bile düşünüyorum. Ama bazen bir anda geliyor. Geçenlerde Zonguldak’a konser için gitmiştim. Otomobilin arkasında uyuyordum. Bir anda pat diye bir şeyler geldi. Yazıp çizdim hemen orada. Sanıyorum baya tutulacak, tribünlerde slogan olacak. Kalemimi, kağıdımı ve küçük teybimi sürekli yanımda taşıyorum” diyerek, nasıl hazırlıklı olduğunu anlatıyor. Kolçak’ın yeni kasette okuyacağı dört parça şimdiden hazır ama yine de aklından “acaba”lar uzaklaşmıyor.

Harun Kolçak, müzik dünyasına genç yetenekler kazandırma konusunda kendine hocasını örnek alıyor. Genç şarkıcı bu konuda Aşkın Nur Yengi gibi çevreden gelecek dedikodulara pek kulak asmaya niyetli değil.
“Sezen müzik dünyasına yeni insanlar kazandırma konusunda çok faydalı oldu. Çevresine çok yardımcı olan bir insan. Aşkın’ı, beni, Sertap’ı lanse etti. Benim de üç vokalistim var. Birine baya şans tanıyorum. Biraz daha pişsin, bir-iki sene sonra ona bir prodüksiyona gireceğim” diyor.
Kolçak, Türkiye’de sanatçıların müzisyenlere değer vermemesinden yana dertli… Bu konuda Avrupa’dan örnekler veren Harun Kolçak, sözlerini şöyle sürdürdü.
“Bir bakıyorsunuz koskoca Elton John kalkıyor piyanosundan. Veya ne bileyim Phil Collins denen bir adam Tina Turner şarkı söylerken geçiyor arkasına davul çalıyor. Bu yere gelebilmek, o hazmı yakalayabilmek çok önemli. Türkiye’de çok az sanatçı arkasındaki müzisyene değer veriyor. 15 yıllık müzisyenim, hep kıskançlıkları, çekememezlikleri gördüm…”
Röportaj: Ali Eyüboğlu
25 Eylül 1992 – Milliyet
Harun Kolçak kimdir?

Yeşilçam’ın usta oyuncularından Eşref Kolçak ile Özcan Kolçak’ın oğlu olan Harun Kolçak, 15 Temmuz 1955 tarihinde dünyaya gelmiştir. Saint Benoit Fransız Erkek Lisesi’nde okurken müziğe olan tutkusu ağır basınca eğitim hayatını sonlandıran Kolçak, ilk olarak 1977 senesinde Erkin Koray‘ın “Tutku” isimli albümünde bas gitar çalmış, daha sonra Silahlıpoda 68 Ritm 68 grubuna katılmıştır.
Sonrasında 7 yıl boyunca Onno Tunç Orkestrası‘nda bas gitaristlik, vokalistlik ve solistlik yapmış, orkestra dağılınca müzik dünyasındaki yolculuğuna vokalist olarak devam etmiştir.
1986 senesinde, Aşkın Nur Yengi ile birlikte Grup Periyod olarak Eurovision Türkiye Elemelerine katılan Kolçak, müzik piyasasında yavaş yavaş adını duyurmaya başlamıştır.
1987 senesinde, Zerrin Özer ve Aşkın Nur Yengi ile birlikte yaptıkları düetle “Kuşadası Altın Güvercin Müzik Yarışması”nda birinci olmuşlardır.

1991 senesinde çıkardığı “Beni Affet” albümünde yer alan “Gir Kanıma” isimli şarkısı ile milyonların sevgili haline gelmiş ve müzik dünyasındaki yerini sağlama almıştır.
İlk albümünde yer alan birçok şarkısının söz ve müziği kendisine ait olan Harun Kolçak, 1993 yılında “En Büyük Aşk”, 1994 senesinde “Bendeniz” ismiyle tanınan Deniz Çelik ile “Biz” albümünü, 1995’te ise “Yanımda Kal“ albümünü müzikseverlere armağan etmiştir.
1998 senesinde “Teslim Oldum” ve 2000’de de “Yaşasın” adlı albümlerini yayınlayan sanatçı, 2006’da çıkardığı “Müzisyen” albümünün ardından uzun süre müziğe ara vermiştir. Dini araştırmalara eğilen ve kişisel gelişimine zaman ayıran Kolçak, 2006 senesinde “Kahin Aziz Malachy’ye Göre Papalığın Sonu” ismiyle bir kitap yayımlamıştır.

Yeniden müzik
2012 senesinde, “Yeniden Doğuyorum” isimli albümüyle müzik dünyasına yeniden merhaba diyen sanatçı, 2016’da yayımlanan “Çeyrek Asır”daki şarkılarında çoğu yeni nesil 14 şarkıcıyla düet yaptı. Albüm herkes tarafından büyük bir ilgi gördü.
Kolçak, 2014 yılında prostat kanseri nedeniyle önemli bir ameliyat geçirdi. Kanseri maneviyatıyla yendiğini söyleyen sanatçı, bu esnada alkali diyeti yaptığını aktardı.
Haziran 2016’da yeniden nükseden hastalığı nedeniyle yeni bir ameliyat geçiren sanatçı, 8 Temmuz’da yoğun bakımdan çıktı. Hastalığı dolayısıyla Temmuz 2017’de tekrar hastaneye kaldırılan sanatçı, yapılan tüm müdahalelere karşın 19 Temmuz 2017’de tedavi gördüğü hastanede, 62 yaşındayken hayata veda etti.
Harun Kolçak Vefat Etti
1994 Senesinde, Harun Kolçak, babası Eşref Kolçak ve Bendeniz’in katıldığı Müzik Ekspresi programı