Salı, Mayıs 20, 2025
spot_imgspot_img

HAFTANIN ÇOK OKUNANLARI

spot_img

İLGİLİ HABERLER

Ana SayfaYeşilçamSelvi Boylum Al Yazmalım: Sevgi Mi Emek Mi?

Selvi Boylum Al Yazmalım: Sevgi Mi Emek Mi?

Ünlü yönetmen Halit Refiğ’in, Selvi Boylum Al Yazmalım filmi ile ilgili düşüncelerini kaleme aldığı ve 1978 senesinde Milliyet Gazetesi’ndeki köşesinde yayınlanan yazısı.

Atıf Yılmaz, “Selvi Boylum Al Yazmalım” filmini Cengiz Aytmatov‘un bir eserinden yola çıkarak hazırlamış. Köylü kızı Türkan Şoray, kamyon şoförü Kadir İnanır ile sevişiyor. Evlenmeleri kolay olmuyor tabi. Kızın annesi, şoföre tutkun bir memure, aşılması gereken engeller. Genç şoför bir taraftan memure hanım ile eski ilişkilerini doğru dürüst tasviye edemezken, bir yandan da gebe karısının iş yerine gelişini aşırı tepki ile karşılıyor. Yanlış anlamalar yüzünden birbirlerinden ayrı düşüyorlar.

turkan-soray-ahmet-mekin-selvi-boylum-al-yazmalimDoğan çocuk annesine kol kanat geren başka birini (Ahmet Mekin) baba diye tanıyor, seviyor. Kaderin cilvesi, her iki babanın da arasında dostluk bağı var. Feleğin sillesi, kadın ve oğlu kendilerini seven iki erkeğin arasında kalıyorlar. Böylece dramatik bir sorun ortaya çıkıyor; Çocuk kimin olmalı?

Derler ki, Hz. Süleyman böyle bir durum karşısında çocuğu kılıçla ikiye bölmeye kalkmış, hakkından vazgeçen kadına çocuğu bağışlamış. “Çocuk onu sevenindir” demiş.

Alışılmış sevgi filmlerinden pek de farklı değil

Bu mesele Bertold Brecht‘in de aklını çok meşgul etmiş olmalı ki, buradan yola çıkarak önce, “Augusburg Tebeşir Dairesi” adlı hikayesini yazmış. Daha sonra da oyunlarının en tanınmışlarından olan “Kafkas Tebeşir Dairesi”ni meydana getirmiş. Hikayesinde, Hz. Süleyman gibi, sevgiye önem veren Brecht, şöhretli oyununda emek kavramının temel değer olduğunu savunuyor. Yargıç Azdak, çocuğu asıl annesine değil, onu büyüten Grusha‘ya teslim ettikten sonra oyun şu sözlerle bitiyor; “Ne varsa onları hak edenlerindir. Böylece, çocuk onları ana gibi büyütenlerin, arabalar onları doğru dürüst sürenlerin, vadiler onları meyva için sulayanların olacaktır.”

turkan-soray-kadir-inanirAytmatov’un hikayesi, dolayısıyla Atıf Yılmaz’ın filmi, “Kafkas Tebeşir Dairesi” oyunundaki kıssadan hisse gibi, emeğin en üstün değer olduğunu savunmakta. Yalnız filmin sonunda bu sav ileri sürülmesine rağmen, film boyunca sevgi temasının emek temasından daha ağır bastığını belirtmek gerek. Bu da, senaryonun yapısında, konunun resmedilmesinde, Türkan Şoray ile Kadir İnanır arasındaki sevgiye dayanan ilişkinin, çocuğun büyütülmesi için sarf edilen emekten çok daha fazla yer tutmasından ileri geliyor.

Ahmet Mekin ile Türkan Şoray’ın temsil ettiği tipler arasındaki ilişkide de, erkeğin kadına duyduğu sevgi, gene çocuğun büyütülmesi meselesinden ağır basmakta. Bu bakımdan Selvi Boylum Al Yazmalım, her ne kadar düşünce olarak, emeğin üstünlüğünü savunmaktaysa da, aslında alışılmış bir sevgi filmi özellikleri taşımanın dışına pek çıkamıyor.

Daha önce, Keşanlı Ali Destanı adlı epik tiyatro yöntemlerini belli bir başarı ile kullanan Atıf Yılmaz, bu filminde Brechtvari bir konu işlediği halde, seyirciyi perdedeki oyundan yabancılaştırma, eleştiri bilincini uyanık tutma gibi Brecht tekniklerine başvurmuyor.

Selvi Boylum Al Yazmalım; Sevgi mi emek mi?

kadir-inanir-turkan-sorayŞoförün kamyonuyla konuşmaları böyle bir etki uyandırmaktan uzak. Kahramanı seyirciye şirin gösterme, sevdirme amacı taşıyor. Türkan Şoray’ın güzelliğinden yararlanmak için, özene bezene hazırlanmış yakın planlar, “sevgi mi emek mi” sorusunu açıklamak yerine, kahramanı kusursuzlaştırma ve idealleştirmeye hizmet ediyorlar.

Selvi Boylum Al Yazmalım’ın sözü ile özü arasındaki bu çelişki, yanı aslında emeği değil sevgiyi yüceltmesi bir kenara bırakılırsa, Türk Sineması’nın vardığı belli bir anlatım ustalığının örneği olması bakımından yabana atılamayacak bir film. Atıf Yılmaz daha önce, Cemo, “Utanç”, “Kuma” adlı filmlerindeki gibi burada da, kameracı Çetin Tunca ile olumlu bir işbirliği sonucu, gayet başarılı bir görüntü dünyası ortaya çıkarıyor. Bu güzel görüntüleri sağlayabilmek için harcanan emekler, filmin ana savına kullanılan sevgi hikayesinden daha çok anlam kazandırıyor.

Halit Refiğ
03 Kasım 1978 – Milliyet

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Haberler