Salı, Mayıs 20, 2025
spot_imgspot_img

HAFTANIN ÇOK OKUNANLARI

spot_img

İLGİLİ HABERLER

Ana SayfaYeşilçamKemal Sunal Filmleri ve Türk Sineması Üstüne, Kemal Sunal’la Bir Söyleşi

Kemal Sunal Filmleri ve Türk Sineması Üstüne, Kemal Sunal’la Bir Söyleşi

Yeni çekilen Düttürü Dünya, diğer Kemal Sunal filmleri göz önünde bulundurulunca biraz daha farklı bir film olarak karşımıza çıkıyor. Yüksekte noktalanmayan bir umutsuzluk filmi. Sinema eleştirmeni Orhan Alkaya, Zeki Ökten’in Kemal Sunal’lı son filmi Düttürü Dünya için, “aydınlarla halkın çocuklarını aynı sinemada buluşturmayı deneyen bir film” demişti.

kemal-sunal-ropartajiKemal Sunal da bu film için, “Düttürü Dünya, alışılmışın hayli dışında bir Kemal Sunal’la izleyici karşısına çıkacak. Diğer Kemal Sunal filmleri ile kıyaslayınca biraz daha farklı. Bu filmin sonu umutsuz. Abartı yok. Yükseklerde noktalanmıyor. Hayal ürünü değil. İzleyiciye gerçek dışı umutlar verip rahatlatmaya çalışmıyor. Köşeyi dönme umutları gerçekleşmiyor ve sonunda her şey oluruna varıyor” diyor.

“Bu filmde nasıl bir Kemal Sunal izleyeceğiz?”

“Kamuoyuna mal olan Kemal Sunal gagları, mimikleri bu filmde fazla yok. Kemal Sunal oyunculuğu açısından ilginç bir film. Gülünecek yerler var filmde ama öyle güldürme kaygısı yok. Sanırım izleyicinin şurasına, boğazına bir şeyler takılıp kalacak ışıklar yanana dek. Bu ilk buruk Kemal Sunal filmi değil. Ara sıra böyle filmler yapıyorum. Kemal Sunal filmleri hep güldürecek değil ancak çoğu filmimde güldürü unsurunu ön plana alıyorum. Çünkü insanların buna da ihtiyacı var. Sinema izleyicisine, o tür filmlerin yanı sıra arada böyle filmlerde izletmek lazım.”

Türk sineması nereye gidiyor?

“Size, Tarık Akan’a ve Kadir İnanır’a Türk sinemasında tabiri caizse malı götüren üçlü deniyor. Bu star sistemi eleştiriliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?”

“Biz para almasak, malı götürmesek Türk sineması kurtuluyor mu? Prodüktörün yapımcı olamamış. Nerden geldiği belirsiz. İşletmeci sinema sektörünü ayakta tutuyor. Televizyon, video patlamış. Sinema salonları bomboş. Bakıyoruz tabandan gelen yok. Bırakın sinema ve tiyatro okullarını, sokaktan gelen yok. O zaman adam belli kişilere yatırım yaparak garantiye gidiyor. Şimdi bak piyasaya, iyi marangoz da yok. İyi marangozun gelmediği bir yerde, iyi oyuncu da gelmiyor. Biz tiyatroyla başladık bu işe. Yarış atı gibiydik. Bizde tutkuydu bu iş. Sinemada da çok çalıştık, çok çabaladık. Sonra baktık arkaya gelen giden yok.

“Ulan neden yarışalım” dedik. Bizi zorlayacak kimse gelmiyor ki! Oysa gelmeli. Yapımcı yüz tane firma var. Hepsine film yapamam ki! Arkadan birileri gelmeli ki rahatlayalım. Bir iş bölümü olsun. Yok. Sanatçı birilerini kıskanmalı. Öyle birileri gelmiyor. Biz de zorunlu bir rahatlığa giriyoruz. Bizim için de sıkıcı bir rahatlık.”

Kemal Sunal filmleri mi tiyatro mu?

“Türk sineması şu anda nerelerde?”

“Son yıllarda içerik açısından evrensele biraz açılma var. Ama satışta açılamıyoruz. O çarka kabul edilmiyoruz henüz. Batı’da ödüller alıyoruz. Özendirir gibi yapıyorlar ama iş satışa gelince, ‘Daha sıranız gelmedi. Önce teknoloji öğrenin’ diyorlar.

“Peki buradan çıkış yolu nedir sizce?”

kemal-sunal-roportaj“Tekniğe, sisteme dayalı… Bizde yönetmen tek adam hala. Batı’da adamların bin kişiyle yaptığı işi biz on kişiyle yapıyoruz. Yönetmen, ışık düzeninden malzemeye kadar her şeyden sorumlu tek insan. Ben şahsen yönetmenlik yapmak isterim. Ama Türkiye’de yapmam. Çünkü hamallık. Yapmaya kalksam hasta olurum, dertli olurum. Fellini, ‘Ben sokakta film çekecek kadar dahi değilim’ der. Biz dâhiyiz. Sokakta film çekmeye alışmışız. Tepene 15.000 kişi dikilir. Tam çekimdesin adam gelir, ‘Abi şu fotoğrafa bir imza’ der.”

Eğer Türk sineması son yıllarda başarı elde ediyorsa, bunun altında Türk oyuncunun olağanüstü yetenekleri yatıyor. O, dünyanın en büyük aktörlerini getirsen film çekmeye, adam ‘motor’ dendiği anda apışır kalır.”

Tekrar tiyatroya dönmek gibi bir düşünceniz var mı?

Kemal Sunal filmleri halkımız tarafından çok sevildi. Bunun için de çok mutluyum. Tiyatroyu severdim. Ama dönmem. Sinemaya geçen bazıları ‘tiyatroyu çok özlüyorum’ filan der. Ben özlemem. Tiyatroda bin gece aynı hareketleri yapar, aynı sözleri söylersin. Tiyatro statik, oysa sinema çok aktif. Apayrı bir olay. Çağın olayı sinema…”

Peki ya Televizyon?

Tv’ye hiç niyetim yok. Çünkü Tv’yi sinemanın rakibi olarak görüyorum. Bu rekabette sinemadan yanayım.”

24.09.1988
Röportaj; Erdal Çetin – Milliyet

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Haberler