Birkaç gün evvel Hollivut’tan, meşhur sinema artisti Charlie Chaplin ile ilgili gelen bir telgraf, Joan Barry adında genç bir aktrisin medeni hürriyetini ihlal etmek nedeni ile Chaplin’i mahkemeye verdiğini ve parmak izi alındığını bildiriyordu.
Bu haber dünyanın her yerinde büyük bir alaka doğurmuştur. Çünkü Charlie Chaplin, yani Şarlo alelade bir artist değil, büyük bir sanatkardır. İyi musikişinastır, güzel keman çalar. Çok okumuştur, kendine mahsus felsefi düşünceleri vardır. Bütün artistler, mevzuu başka birisi tarafından hazırlanmış senaryoyu çevirirler ve bunu yaparken rejisörün emir ve telkinine göre hareket ederler. Yani bunlar aşağı yukarı kukla hükmündedir. Rejisör her sahneyi kendisi talim eder, artist verilen talimata göre bu sahneyi canlandırır.
Bunlar Şarlo için varit (mümkün) değildir. Çünkü o çevireceği filmin senaryosunu kendisi hazırlar, rejisörlüğünü de kendisi yapar. Kendi rollerinin nasıl olacağını kendisi tayin ettiği gibi, diğer artistlerin oynayışlarını da o idare eder. Şarlo’nun filmlerinin çevrilmesinin uzun sürmesindeki sebeplerden biri de budur.
Şarlo’nun her tarafta büyük nüfusu vardır. Avrupa’ya yaptığı seyahatlerde hükümet reisleri tarafından kabul edilerek şerefine ziyafetler verilir. Hindistan, Çin ve Japonya’da da bu memleketlerin en büyük münevverleri (alim-bilim adamı) tarafından karşılanmıştır.
Şarlo’nun (Charlie Chaplin) hayatı
Şarlo, 16 Nisan 1889’da Londra’da doğmuştur. Babası bir müzikhol, annesi de operet artistiydi. Henüz küçükken babası öldüğünden, aile sefalete düşmüş, Şarlo birkaç para kazanmak için sahneye çıkmağa mecbur olmuştur. Bütün çalışmalarına rağmen, birçok günler yiyecek bulamamış ve çöp tenekelerini karışmıştır.
Şarlo, 1910 senesinde 21 yaşında iken Amerika’ya gitmiştir. Fakat burada da bin bir güçlükle karşılaşmıştır. Senelerce yarı aç yarı tok yaşadıktan, seyyar tiyatrolarda pandomima oynadıktan sonra, kısa bir iki filim çevirmiştir. Bu filimler büyük rağbet görmüştür. Şarlo, eline beş on para geçince daha büyük gayretle çalışmağa başlamış ve 12 tane kısa film yapmıştır. Bu filimlerde hep bildiğimiz kıyafette görünmüş ve bununla alakayı çekmiştir.
Şarlo bundan sonra büyük filimler yapmağa başlamış, bunlar da çok rağbet kazanmıştır. Charlie Chaplin, bazı büyük artistlerle birleşerek Artistler Birliği‘ni kurmuş ve kendi filimlerini kendisi dağıtarak bu suretle mühim karlar temin eylemiştir. Şimdi Hollivut’un en zengin artistlerinden biridir. Hollivut’ta çok güzel bir köşkü vardır.
Şarlo’nun aşkları
Şarlo, 18 yaşında iken Londra’da Hettie Kelly adında bir kıza çılgınca aşık olmuştur. O zaman kız 15 yaşında idi. Şarlo kızla evlenmek istemiş fakat babası; “Senin gibi aç çıplak adama kız veremem” demiştir. Şarlo ret cevabından çok müteessir olmuş ve Amerika’ya giderken; “Amerika’da çalışıp çok para kazanacağım ve bir gün belki meşhur bir adam olacağım. O zaman kızınızı bana vermediğinize çok pişman olacaksınız” demiştir.
Şarlo Amerika’da 10 sene çalışarak şöhret ve para kazandıktan sonra Londra’ya koşmuştur. Burada işi sevgilisini aramak olmuştur. Birçok uğraştıktan sonra nihayet kızın babasını bulmuş ve sormuştur;
– Hettie ne oldu?
– Hettie mi? Haberin yok mu?
– Hayır!
– Üç sene evvel öldü.
Charlie Chaplin bu haberi alınca çok müteessir olmuş, hıçkırıklarla ağlamış ve Londra‘da daha fazla kalamıyarak Amerika’ya dönmüştür.
Charlie Chaplin’in evlilikleri
Amerika’da ilk aşkını unutmak için eğlence ile vakit geçirmek istemiş fakat bunu yapamamıştır. Bunun üzerine evlenmeğe karar vermiştir. İlk karısı, Hettie’ye benziyen 16 yaşında Mildred Harris adında bir artisttir. Şarlo, birlikte filim çevirdiği bu güzel kızla bir sene kadar beraber yaşamış, sonra ayrılmıştır.
Aradan çok zaman geçmeden yine birlikte filim çevirdiği Lita Grey adında genç bir artistle evlenmiştir. Bundan iki çocuğu olmuş ve karı koca 3 sene birlikte yaşamıştır. Charlie Chaplin’in çocukları bugün birer delikanlıdır ve ikisi de askerliklerini yapmaktadır.
Şarlo üçüncü defa olarak, yine birlikte filim çevirdiği Paulette Goddard ile evlenmiş fakat bununla da uzun müddet birlikte yaşıyamamıştır.
Şarlo’nun birkaç defa evlenip boşanması üzerine bazıları kendisine müdemadiyen başka kadın arıyan bir çapkın gözile bakmıştır. Halbuki hakikat böyle değildir.Hakikatte Şarlo bir defa sevmiştir ve hala o ilk aşkına sadıktır. Üç defa evlenip boşanmasına sebep bu izdivaçlarda ilk aşkına benziyen taraf bulamamasıdır.
Şarlo eşlerinden neden ayrıldı?
Şarlo’nun ilk karısız Mildred Harris hakikaten çok güzeldi. Hettie’ye benzediği için Charlie Chaplin’i oyalıyabilirdi. Fakat bu artistin bir kabahati vardı, zekası pek kıttı. Şarlo gibi son derece zeki bir adamın bu derece kıt zekalı bir kadınla anlaşmasına imkan yoktu.
İkinci karısı Lita Grey’e gelince, bu birinci karısı kadar güzel değildi fakat buna mukabil son derece zeki idi. Şarlo ile 3 sene beraber yaşaması, iki çocukları olması iki zekanın birbirlerini anlamasından ileri gelmiştir.
Şarlo, Lita ile belki daha çok zaman birlikte yaşıyacak, karısından belki de hiç ayrılmayacaktı. Fakat Lita Grey’in yaşayış tarzı buna imkan bırakmamıştır. Şarlo sakin hayattan, sevdiklerile toplantılardan hoşlanır. Gürültüyü sevmez. Halbuki Lita Grey bunun aksine olarak gürültülü hayatı sever, Şarlo’nun mevkii yükseldikçe o bu hayatı genişletmek istemiştir. Şarlo buna tahammül edemediğinden ayrılmışlardır.
Paulette Goddard’a gelince, bu hem zeki hem güzeldir. Şarlo Paulette için; “Tanıdığım kadınların en zekisidir” der. Buna rağmen ayrılmaları bazı hususlarda anlaşamamalarından ileri gelmiştir. Paulette Goddard, kendisine bir mevki yaptıktan sonra mesleğini bırakmamak ve filim çevirmeye devam etmek istemiştir. Halbuki Şarlo, karısının evi idare etmesine taraftardı. Bu yüzden çıkan anlaşmazlık nihayetinde boşanmışlardır.
24 Şubat 1944 – Akşam
Şarlo’nun son evliliği
Not: Charlie Chaplin dördüncü ve son evliliğini 1943 yılında Oona O’Neill ile yapmıştır. Ünli Amerikalı yazar J.D. Salinger’ın sevgilisi olan Oona, Salinger 1. Dünya Savaşı’nda gönüllü olarak askere gittikten sonra bir gazete ilanı üstüne Charlie Chaplin ile tanışır. Chaplin, “Gölge ve Cisim” adlı bir film çevirecektir ve filmde oynamak üzere bir kadın artist aramaktadır. En büyük hayali bir sinema yıldızı olmak olan Oona O’Neill, bu ilana başvuruda bulunur ancak bu film çekilmez ve Oona hiçbir zaman ünlü bir oyuncu olamaz. O günlerde 54 yaşında olan Charlie Chaplin’in 17 yaşındaki Oona ile evlenmesi büyük tepkilere neden olur. Çift bu dedikodulardan sıkılarak İsviçre’ye yerleşir ve ölene kadar da ayrılmaz.
Charlie Chaplin, (tam ismiyle Charles Spencer Chaplin) 25 Aralık 1977 tarihinde İsviçre’de ölmüştür.
Çok bilinen bazı Charlie Chaplin filmleri
Yumurcak (The Kid) – 1921
Altına Hücum – 1925
Şehir Işıkları – 1931
Modern Zamanlar – 1936
Büyük Diktatör – 1940
Sahne Işıkları – 1952