Türk Sineması’nın altın çağına damgasını vuran ünlü yapımcı ve yönetmen Osman Fahir Seden, dün sabaha karşı hayata veda etti. Seden, Yeşilçam’ın yetiştirdiği neredeyse tüm yıldızlarla çalışmıştı.
Türk Sineması’nın eski kuşak yönetmenlerinden Osman Fahir Seden dün yaşamını yitirdi. Bugüne kadar 130’ün üstünde filme imza atan ünlü yönetmen, bir süredir prostat kanseri teşhisiyle Avrupa Hastanesi’nde tedavi görüyordu. 74 yaşında ölen Seden’in naaşı, vasiyeti üzerine yarın saat 10.00’da Yeşilçam Sokağı’ndaki Kemal Film’e getirilecek. Ardından AKM’de saat 10.30’da bir tören düzenlenecek.
Osman Fahri Seden’in cenazesi Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
Yönetmenliğe 1955 yılında “Kanlarıyla Ödediler” filmiyle başlayan Osman F. Seden, 1924 yılında İstanbul’da doğdu. Türk Sineması’nın ilk özel film şirketi Kemal Film’in kurucularından Kemal Seden’in oğlu olan yönetmen, İstanbul Alman Lisesi ve İstanbul Hukuk Fakültesi’nde öğrenim gördü. Kemal Film’de senaryo yazarı ve prodüksiyon amiri olarak ilk deneyimini Kani Kıpçak‘ın yönettiği “İstanbul Kan Ağlarken” ile yaşadı.
1952’den itibaren Lütfi Ömer Akad ile çalışmaya başladı. Akad’ın sinemacılar dönemini açan ilk önemli filmi “Kanun Namına” ve onu izleyen dokuz filmin senaryolarına Osman F. Seden önemli katkılarda bulundu.
Senaryo çalışmalarının ardından, 1955 senesinde, Eşref Kolçak, Talat Artemel ve Neriman Köksal‘ın oynadığı “Kanlarıyla Ödediler” adlı ilk filmini çekti. İlk filmlerinde Lütfi Akad ve bolca izlediği Amerikan gangster filmlerinin etkisi görüldü. Önceleri Akad etkisiyle büyük şehir konularına, sonra da kahramanı Zeki Müren olan filmlere yöneldi.
Ancak 1959’da Tarık Dursun Kakınç‘nın senaryosundan aktardığı “Düşman Yolları Kesti” ve ardından “Namus Uğruna” ile Akad etkisini belirli şekilde aşarak ilk önemli yapıtlarını verdi.
1960’lardan başlayarak, “Cilalı İbo” güldürülerinden, kalabalık kadrolu Amerikan tarzı salon filmlerine kadar her türden filme imza attı.
Türk Sineması’na Ayhan Işık başta olmak üzere birçok oyuncu kazandırdı. Profesyonel akıcı anlatımıyla gündemdeki modalara, popülist akımlara uymasını bildi. 1990’larda tamamen televizyon dizilerine yöneldi.
Seden hakkında ne dediler?
Ediz Hun;
“Dün hissetmiş olmalıyım ki sabah hastaneye gittim. Çok severdim. 1963’de Ses Dergisi kanalıyla sinemaya girdim. Jüride o da vardı. 20-23 civarı filmde, ayrıca en son iki dizisinde birlikte çalıştık. Türk Sineması’nın duayeniydi. Bir rejisör olarak değerlendirmemeli. Sinema tarihini çok iyi bilirdi. Ölümüyle sinema çok değerli bir büyüğünü kaybetmiş oldu.”
Tarık Akan;
“Osman Seden’in bir iki filminde oynadım. Babası da Türk Sineması’nın kurucularından. Sinemaya çok büyük katkıları olan bir aile. Sevdiğim bir yönetmendi. Çok üzgünüm…”
Cüneyt Arkın;
O kadar çok filmde beraber çalıştık ki… Dünyada yüreği daha zengin bir insan, daha çok okuyan, bilen biri bulunmaz. Onun sinemamıza yaptığı hizmetler o kadar büyük ki… Ama ileride Türk Sineması’nın tarihi yazıldığında onu anlatmaya sayfalar yetmez. Türk Sineması, birkaç direk üzerinde duruyorsa, en güçlüsü, en kudretlisi Osman Seden’di.”
Osman Seden filmlerinden bazıları;
Affetmeyen Kadın
Düşman Yolları Kesti
Kırık Plak
Akşam Güneşi
Şakayla Karışık
İnek Şaban
Güler misin Ağlar mısın?
Yakılacak Kadın
100 Numaralı Adam
Garip
Görgüsüzler
Nereye Bakıyor Bu Adamlar
Dokunmayın Şabanıma
Orta Direk Şaban
Bekçiler Kralı
Devlerin Aşkı
Ateş Böceği
Şaka Yapma
Vahşi Gelin
Gol Kralı
Gül ve Şeker